13 Ekim’de vizyona girecek olan Zübeyde, Analar ve Oğullar filminin galası, Zübeyde Hanım’ın kabrinin de bulunduğu İzmir’de, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Gala gecesine; oyuncular ve yapım ekibinin yanı sıra sinema, sanat, iş dünyası ve cemiyet hayatından çok sayıda ünlü isim katıldı.
“ANNESİNİN GÖZÜNDEN ATATÜRK’Ü İZLEYECEĞİZ”
Filme adını veren Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ı canlandıran Aslıhan Güner, “Zübeyde Hanım’ı oynamak, benim için çok büyük bir gurur ve onur. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, Türk kadınının destanlar yazdığı bu senede biz de bir Türk annesinin; kurucumuzun annesinin hayatını ve onun gözünden Mustafa Kemal Atatürk’ü izleyeceğiz. İyi ki onu canlandırma şansına nail oldum. Dilerim Mustafa Kemal Atatürk’ü annesinin gözünden izlemenin farkını herkes yaşayabilir. İlk galamız İzmir’de olduğu için de çok mutluyum. Bugün Zübeyde Hanımefendi’nin mezarına gittik, duamızı ettik, çiçeklerimizi bıraktık. Allah gani gani rahmet eylesin, minnettarız” dedi.
“ANNE DEĞİLİM AMA ÇOK YAKIN DUYGULAR HİSSETTİM”
“Çekimlerde zorlandığınız zamanlar oldu mu?” sorusuna Aslıhan Güner, “Elbette. Yükü çok ağır bir roldü benim için. Çünkü anlatmak istediğimiz Türk annesinin ve Türk kadının gücü, Zübeyde Hanım’da vücut buldu. Doğurup büyüttükleri evlatlarını gözlerini kırpmadan savaşa göndermeleri, arkalarından gözyaşı dökmemeye çalışmaları, bütün o yokluğa, imkânsızlığa rağmen güçlü ve dik durmaları gerçekten zordu. Anne değilim ama oyuncu olduğum için çok yakın duygular hissettim. Duygusal anlamda çok zorlandığım, bazen rolden çıkamadığım oldu. İzleyicinin de kalbine dokunacağını düşünüyorum bu sahnelerin. Çünkü benim hem kalbime, hem ruhuma inanılmaz dokundu” yanıtını verdi.
ÇOCUKLARIYLA KAMERA KARŞISINA GEÇTİ
Mustafa Kemal Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’ye hayat veren Devrim Nas, filmde çocuklarıyla birlikte rol aldığı için çifte heyecan yaşadığını söyledi.
“BEŞ YAŞINDAKİ MUSTAFA’YI CANLANDIRDI”
İlk gösterimin heyecanını İzmir’de yaşamak hepimiz için çok özel bir anı olarak kalacak. Bu filmin benim için önemli bir yanı daha var, çünkü çocuklarım Emil Civan ve Luka Aslan’la birlikte oynuyorum. Emil Civan beş yaşındaki Mustafa’yı canlandırdı. Bizim için çok özel ve anlamlı bir proje.
Filmin hikâyesi, Osmanlı’nın son dönemlerinde karışıklık içindeki Selanik’te başlıyor ve Cumhuriyet’in ilanına kadar olan süreci yansıtıyor. Hakkında pek bilgi sahibi olmadığımız Zübeyde Hanım’ın savaşlar, salgın hastalıklar, göçler ve yokluk içinde altı çocuğundan 4’ünü ve eşini kaybederken, Mustafa’sını nasıl yetiştirdiğini de beyazperdeye aktarıyor.