Havadan benzin üretmek gerçek mi oldu?

Aircela’dan Devrim Niteliğinde Bir Çözüm: Havadan Doğrudan Benzin Üretimi

ABD’de ulaşımın sera gazı salımlarının yüzde 28’inden sorumlu olduğu ortaya çıktı. Bu salımların büyük bir kısmı ise hala benzinli araçlardan kaynaklanıyor. Elektrikli araçlar (EV) çevreci bir çözüm olarak öne çıksa da, EV’lerin yaygınlaşması düşündüğümüzden daha sınırlı kaldı. Şu an ABD’deki araçların yalnızca yüzde 8’i elektrikli olarak kullanılıyor. Dünya genelinde ise bu oran hala yüzde 10’un altında.

New York merkezli bir girişim olan Aircela, bu durumu değiştirecek devrim niteliğinde bir çözümle karşımıza çıktı. Havadan doğrudan benzin üretebilen bir makine geliştiren firma, tamamen yenilenebilir enerji kaynakları kullanarak hava ve sudan benzin üretebiliyor. Üstelik elde edilen bu yakıtı herhangi bir benzinli araca doldurabiliyor.

“Prototip Değil, Çalışan Bir Makine”

Aircela’nın kurucu ortağı ve CEO’su Eric Dahlgren, cihazlarının New York’ta gerçek benzin üretimi yaptıktan sonra tanıtıldığını söyledi. Dahlgren, “Biz bir prototip değil, çalışan bir makine yaptık. İnsanların bunun gerçek olduğunu görmesini istiyoruz,” dedi.

Çalışma prensibi ise oldukça basit: cihaz atmosferdeki karbondioksiti çekiyor ve ardından bu gazı benzin haline dönüştürüyor. Ayrıca cihaz, günde 10 kilogram karbondioksit yakalayarak yaklaşık 4 litre benzin üretebiliyor. Cihazın yakıt deposunun 17 galonluk kapasitesi bulunuyor ve hedeflenen kullanım alanları arasında bireysel kullanıcılar ve benzin istasyonları gibi ticari işletmeler de bulunuyor.

Ölçeklenebilirlik Dikkate Alındığında

Cihazın en büyük avantajı, küçük boyutları sayesinde hızla yaygınlaştırılabilir olması. CEO Dahlgren, teknolojilerinin bireysel kullanıcılardan konteyner taşımacılığına kadar geniş bir kullanım alanına uyarlanabileceğini belirtiyor. Ancak, bu vizyonun gerçekleşmesi için yenilenebilir enerji kaynaklarının daha yaygın hale gelmesi gerekiyor. Elektrik ihtiyacını fosil kaynaklar yerine yenilenebilir enerjiden karşılamak çevresel faydayı artırabilir.

Aircela’nın hedefi, cihazı 2025 sonbaharında üretime sokmak ve karbon nötr yakıtların daha geniş kitlelere ulaştırılmasına katkı sağlamak. CEO Dahlgren, “On yıllarca bekleyemeyiz. Şimdi bir şeyler yapmalıyız,” diyerek harekete geçilmesi gerektiğini vurguluyor.

Related Posts

Düşürülmesi neredeyse imkansız olan 5 ölümcül savaş uçağı

Modern hava muharebeleri, artık sadece hız ve manevra kabiliyetinden ibaret değil. Günümüzün en gelişmiş savaş uçakları, hayatta kalabilmek için görünmezlik (stealth) teknolojisini, gelişmiş sensör füzyonunu, elektronik harp yeteneklerini ve saf gücü tek bir potada eritiyor.

Yapay zeka ile beraber geleceğimizi şekillendirmek için, 1940’lardaki bir tasarıma bakmamız gerekebilir…

Amerikalı mühendis Vannevar Bush’un 1945’te hayal ettiği ama hiçbir zaman gerçeğe dönüşmeyen “memex” adlı cihaz, bilgiyle ilişki kurma biçimimizi yeniden düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor.

2027’de Enerji Devrimi Kapıda: Nükleer Füzyonla Sınırsız ve Temiz Enerji Mümkün Olacak!

Dünya enerji sektöründe çığır açacak gelişmeler yaşanıyor. Bilim insanları ve teknoloji şirketleri, uzun yıllardır hayalini kurdukları nükleer füzyon teknolojisini gerçeğe dönüştürmek için hızla ilerliyor. Özellikle Amerikan merkezli Commonwealth Fusion Systems (CFS), nükleer füzyonda devrim yaratacak bir tokamak reaktörü geliştirmek üzere önemli bir aşamaya geldi.

7 kilogramlık ekran kartı 20 milyon liraya satılacak

Bu ekran kartının değeri bazı lüks otomobilleri solluyor, üstelik onu taşımak için kol gücü de gerekebilir! ASUS’un tanıttığı yeni model, alıştığımız donanım tanımlarını yerle bir ediyor. RTX 5090 ROG Astral Real Gold Edition, sadece performans değil, gösterişte de zirveye oynadı.

CapCut 6.6.0 bomba gibi geldi: Profesyonel kalite, ücretsiz kullanım

Bytedance tarafından geliştirilen popüler video düzenleme uygulaması CapCut, 6.6.0 sürümüyle kullanıcı deneyimini bir üst seviyeye taşıyor. Hem mobil cihazlarda hem de Windows işletim sisteminde çalışan bu yazılım, çok katmanlı zaman çizelgesi, ana …

Galaksimiz boşlukta yüzüyor olabilir mi?

Bilim insanları, Samanyolu Galaksisi’nin dev bir “kozmik boşluk” içinde yer aldığını öne süren dikkat çekici bir teori üzerinde çalışıyor. Bu teori doğruysa, evrenin genişleme hızıyla ilgili yıllardır çözülemeyen gizemli bir çelişki olan “Hubble gerilimi” sonunda açıklanabilir.