Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili avukat Can Atalay’ın arkadaşları ve meslektaşları, Atalay’ın Milletvekili seçilmesine karşın hâlâ cezaevinde tutulmasına ilişkin İstanbul Barosu önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Burada konuşan Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, “Can Atalay Gezi dosyası çerçevesinde atılı suçu kanıtlanmamış suç işlememiş olan bir kişidir. Can Atalay milletvekili seçilmiştir 14 Mayıs’ta. Mazbatasını almıştır. Can Atalay maaşını milletvekili olarak almaya başlamıştır ve İnsan Hakları Komisyonu üyeliğine seçilmiştir. Anayasa madde 83’e göre Can Atalay’ın hemen mazbatasını alır almaz Yargıtay’da dosyasının durma kararı sonucu tahliyesine karar verilmesi gerekiyordu. Fakat verilmediği gibi süreç devam ettirildi” dedi.
‘GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE KARAR VERİLECEKTİR’
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), Can Atalay’ın ‘hak ihlali’ başvurusunu Genel Kurul’a sevk etmesine ilişkin konuşan Kaboğlu, “Ben genel kurula sevk edilmiş olmasını, bir olumsuzluk olarak görmüyorum. Genel kurul daha güçlü bir biçimde kararını verecektir, vermelidir. Kesinleşmiş bir karar bulunmamaktadır. Meclis Anayasa Mahkemesi’nin kararını beklemelidir ve ondan sonraki sürece göre tavır koymalıdır. Milletvekili seçilmiş olan ve kesinlikle bir suç işlememiş olan bir kişinin milletvekilliğinin siyasal baskılar sonucu yaptırılmaması, Anayasa Mahkemesi’nin gözünde yalnızca anayasanın 19. maddesinin ihlali, anayasanın 80 ve devamlı maddelerinin ihlali değil, aynı zamanda seçmenlerin haklarının ihlal edilmesi sonucunu doğurur” dedi. “Anayasa Mahkemesi tarihi bir karar verecektir” diyen Kaboğlu, “Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu bu büyük siyasal skandala, Anayasa Mahkemesi son noktayı koyacaktır” İfadelerini kullandı.
‘OLUMSUZ DEĞİL’
Avukat Yiğit Acar ise, “Can Atalay nezdinde yapılmış Anayasa Mahkemesi’nde genel kurula sevk edilmiş bir başvuru bulunmakta, olumsuz bir karar değildir. Anayasa Mahkemesi’nin genel kurulunda bu başvuruyu daha önceki yerleşik ve birleşik içtihatlarına uygun bir şekilde hak ihlaliyle konumlandırılacağını ve hükme bağlayacağından bir şüphem bulunmamakta” dedi.
Acar sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Adaletin gecikmesinin kimseye faydası olmadığı ortada. Can Atalay bir milletvekili olarak anayasaya aykırı ve yanlış bir yorumla Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından aslında 14 Mayıs’tan beri gasp edilen bir şekilde tutuklu haldeydi ve daha da kötü durum 28 Eylül’de yine 3. Ceza Dairesinin verdiği kararla yaşandı. Onama kararı veren Yargıtay 3. Ceza Dairesi Anayasa’nın 83. maddesinin üçüncü fıkrasını tamamen görmezden geldi. Yani infazı ancak ve ancak milletvekilliği statüsünün sona ermesiyle birlikte gerçekleşebilir. 28 Eylül tarihinden beri Can Atalay resmi anlamda tutsaktır.”
‘İHLAL KARARI BEKLİYORUZ’
“Can Atalay’ın özgürlüğüne kavuşması gerekiyor” diyen Acar, “Genel kurulun dosyayı ivedi şekilde ele alması gerekiyor. İhlal kararını beklemekteyiz” dedi