Türkiye’de en çok sevilen ikinci spor olan basketbolun ortaya çıkışında, eğitim kurumları önemli bir pay sahibi. Ülkemizde basketbol ilk kez 1904 yılında, İstanbul’da, Robert Koleji Spor Salonu’nda öğrenciler arasında oynanırken, temelleri ABD’li bir beden eğitimi öğretmeni öncülüğünde Robert Koleji çatısı altında atıldı. Bu sporun tanınması ve yayılması ise sonraki yıllarda Galatasaray Lisesi beden eğitimi öğretmeni Ahmet Robenson’un çabalarıyla gerçekleşti. Bilinen ilk basketbol müsabakası da 1911’de, bu okulda gerçekleştirildi. Genç Hıristiyanlar Birliği’nin 1920 yılında Türkiye’de temsilcilik açması, basketbolun yaygınlaşmasında büyük bir etkide bulunur. İlk ciddi basketbol karşılaşması 1921’de Cağaloğlu Öğretmen Okulu bahçesinde Türkler ile Amerikalılar arasında oynanır.
Türkiye’de basketbolun ivme kazanması aslolarak cumhuriyetin ilanından sonra gerçekleşir. Cumhuriyet döneminin başlamasıyla birbiri ardına takımlar kurulurken, ilk basketbol ligi kurulup resmi maçlar oynanmaya başlar. Türk basketbolunun lokomotifi olacak iki ekipten Galatasaray 1923’te, Fenerbahçe de 1925’te basketbol şubelerini hayata geçiririler.
İLK LİG 1927’DE
1923 sonrasında Galatasaray’ın yanı sıra Kurtuluş, Beyoğluspor, Barkhoba, Maccabi, Protkeba, İtalyan Kartal basketbol dalında ciddi faaliyet gösteren kulüpler olarak kayıtlara geçer. Türkiye’de ilk basketbol ligi 1927 yılında kurulur, İstanbul Basketbol Şampiyonası organize edilir. İlk yıllarda İstanbul basketbolunda azınlık takımları etkin olur. İstanbul’daki Musevilerden kurulu Maccabi, 1927 yılında kurulan İstanbul Basketbol Şampiyonası’nda şampiyonluğunu 1933 yılına kadar sürdürür. Maccabi basketbol takımının potadaki üstünlüğü, Türk Spor Kurumu’nun basketbola önem vermeye başlaması ve Galatasaray basketbol takımının güçlenmesi gibi faktörlerle sona erer.
DEPLASMANLIYA GEÇİŞ
Federasyonun kurulması ve ulusal ligin organize edilmesiyle gelişimi hızlanan Türk basketbolu, 1970’li yıllarda özel kuruluşların da takımlarını oluşturmalarıyla tam bir canlanma döneminin içerisine girdi. Basketbol Federasyonu’nun resmi faaliyetleri 1934 yılında kurulan Spor Oyunları Federasyonu bünyesinde başladı, 1959’da kurulan Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) ile özel bir yönetime kavuştu.
İstanbul, İzmir ve Ankara bölgelerinde yürütülen basketbol çalışmaları daha sonra bu bölgelerin takımları bir araya getirilerek 1966 yılında Türkiye Deplasmanlı Basketbol Ligi’ne dönüştü. 1978-1979 sezonunda, ligi ilk beş içerisinde tamamlayan takımların çift devreli play-off maçları oynanmasına karar verildi, Efes Pilsen, şampiyonluk ipini göğüsleyen takım oldu. 1980-1981 sezonunda 2. Lig’den dört takımın yükselmesiyle birlikte 1. Lig’de takım sayısı 18’e ulaştı. Lig altışarlı takımlardan oluşan Beyaz, Kırmızı ve Yeşil gruplara bölünerek oynandı. Bu gruplarda ilk iki sırayı alan takımlar Final Grubu’nda yer alırken, diğer takımlar ise Klasman Grubu’nu oluşturdu. Takımların 3’er kez karşılaştığı Final Grubu’nu ilk sırada tamamlayan Eczacıbaşı, 17 maçta aldığı 16 galibiyet ve topladığı 49 puanla şampiyon oldu.
DÜNYA İKİNCİLİĞİYLE ZİRVE
Türkiye A Milli Erkek Basketbol Takımı, 2001 yılında Avrupa ikincisi, 2010 yılında Dünya ikincisi olarak tarihinin en başarılı dönemini geçirdi.
Türkiye basketbol tarihindeki ilk uluslararası temas 1929’da gerçekleşir. Robert Kolejli öğrenciler ve mezunlar, Amerikan Raleigh Zırhlısı’ndaki denizci askerlerle maç yapar. Milli müsabakalardan önceki en çok öne çıkan uluslararası temas, İstanbullu Musevi sporculardan oluşan Bar-Kohba takımının 1935’te Tel Aviv’deki 2. Makabiyat Oyunları’na katılması, oyunlarda Türkiye’yi temsil etmesidir.Basketbolda uluslararası temasların başlamasının ardından ilk milli maç 1936’da Yunanistan ile oynandı. Basketbol Milli Takımı’nın katıldığı ilk olimpiyat ise 1936 Berlin Olimpiyat Oyunları oldu. A Milli Erkek Takımı 1997 Avrupa Şampiyonası ve 1999 Avrupa Şampiyonası’nda ilk 8 takım arasında yer aldı. A Milli Takım 2001 yılında Avrupa ikincisi, 2010 yılında Dünya ikincisi olarak tarihinin en başarılı dönemini geçirdi.
Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı organizasyonlar içerisinde 1959’daki 11. Avrupa Basketbol Şampiyonası dikkate değerdir. İstanbul Mithatpaşa Stadı’nda, açık havada oynanan son Avrupa Şampiyonası unvanına sahip olan turnuva, 60’lı yıllardan itibaren artık tamamen kapalı salonlara geçecek basket maçlarının bu geçişinde simge bir turnuva haline geldi. Turnuvanın son günü yapılan Türkiye-Finlandiya maçının ilk yarısı Mithatpaşa Stadı’nda oynandı. Fakat ikinci yarıda yağmur başlayınca, karşılaşmanın kalan bölümü Spor Sergi Sarayı’nda tamamlandı.
DEĞİŞEN KURALLAR
Kural değişiklikleri, Türkiye’de önemli yenilikler olarak oyunun gidişatında belirleyici olan bir başka unsurdu. 35 yıl süresince yürürlükte kalan ‘beraberlik’ sonucunun uygulanmasına 1981-1982 sezonunda son verildi. Bu tarihten itibaren berabere biten maçlar söz konusu olmazken, eşit skorla tamamlanan karşılaşmaların uzatmaya gitmesi dönemi başladı.
1998-1999 sezonunda devrelerin son iki dakikasında atılan her basketten sonra sürenin durdurulmasına, takımların ikinci yarıdaki mola sayısı haklarının üçe yükseltilmesine karar verildi. 2000-2001 sezonunda yapılan kural değişikliği sonrasında 30 saniye olan hücum süresi 24 saniyeye, ardından 10 saniye olan yarı saha çizgisini geçme süresi ise 8 saniyeye düşürüldü, bir maçın 20’şer dakikalık iki devre yerine 10’ar dakikalık dört periyottan oynanmasına geçildi.
FİNAL FOUR HEYECANI
Kulüpler düzeyinde gerçekleşen uluslararası turnuvalar da, Türkiye’deki basketbol tarihinde önemli bir yer tutar. 1992 FIBA Avrupa Ligi İstanbul’da, Abdi İpekçi Spor Salonu’nun ev sahipliğinde gerçekleşti. İstanbul Sinan Erdem Spor Salonu’nda gerçekleştirilen 2017 Euroleague Final Four’u da bunların başlıcaları arasındadır. Organizasyon, Avrupalı basketbolseverlerin tüm ilgisini üç gün boyunca İstanbul’a çekmiştir.
UNUTULMAZ OYUNCULAR
– Yalçın Granit
Avrupa’ya transfer olan ilk Türk basketbolcu oldu, 1955’te Fransa’nın Racing Paris takımında oynadı.
– Hüdai Budanur
Beşiktaş Karagücü karşılaşmasında 110-56’lık maçta siyah beyazlıların tüm sayılarını tek başına attı.
– Hüseyin Alp
2.15 metrelik boyu ile zamanının en uzunları arasındaydı. Türk filmlerinde rol almasıyla da tanındı.
– Erman Kunter
1988’deki Fenerbahçe-Hilalspor maçında 153 sayıyla bir maçta en fazla skor üreten oyuncu unvanı aldı.
– Efe Aydan
Milli takımda 259 maçla en fazla forma giyen ve Avrupa Karması’nda oynayan ilk Türk basketbolcu.
– Levent Topsakal
Türkiye ile İrlanda arasında 1983’teki karşılaşmada 78 sayıyla bir milli maçta en çok sayı atan oyuncu.
– Harun Erdenay
Lig tarihinin en skorer isimlerinden, ligde üç sezonda sayı kralı oldu, bir çok şampiyonluk yaşadı.
– İbrahim Kutluay
İlk kez bir Yunan takımına transfer olan ve Euroleague şampiyonluğuna ulaşan ilk Türk basketbolcu.
– Mirsad Türkcan
Houston Rockets’a 1998 yılında transfer oldu, NBA’de oynayan ilk Türk basketbolcu olarak tarihe geçti.
– Mehmet Okur
Detroit Pistons ile 2003-2004 sezonunda NBA’de şampiyonluk yaşayan ilk Türk oyuncu olarak tarihe geçti.
– Hidayet Türkoğlu
NBA’de en uzun süre kalan Türk oyuncu ve NBA’da ençok gelişme gösteren oyuncu ödülünün sahibi.
– Kerem Tunçeri
Dünya şampiyonasında finale taşıyan turnikesiyle ölümsüzleşti, 215 kezle en çok milli olan basketbolcu.
NBA’E GİDENLER
– Mirsad Türkcan
– İbrahim Kutluay
– Mehmet Okur
– Hidayet Türkoğlu
– Furkan Aldemir
– Ömer Aşık
– Semih Erden
– Ersan İlyasova
– Cedi Osman
– Furkan Korkmaz
– Ömer Faruk Yurtseven
– Alperen Şengün