Bir dönemin bilgi ve irfan kaynağı: Üsküdar Matbaası

KAYIP İZLER ATLASI – Hasan Mert Kaya / Şu günlerde Üsküdar Vakıf Katılım Mimar Sinan Galerisi’nde 20 Şubat’a kadar açık kalacak olan enfes bir sergi devam ediyor ve tarihimizde çok önemli bir yere sahip olan Üsküdar Matbaası’nın geçmişine, bastığı nadide eserleri ziyaretçilerle bir araya getiriyor. Serginin mimarı ise, birlikte de çeşitli yayın ve sergi projeleri geliştirdiğimiz değerli ağabeyim, tecrübeli sahaf Bahtiyar İstekli.

Matbuat tarihimizin gururu

Üsküdar Matbaası aslında İstanbul’da Mühendishâne Matbaası’nın yer darlığı sebebiyle taşındığı Üsküdar’da faaliyet gösterdiği için bu adla anılır, yani adını semtten alır. Matbaanın yeni yeri Harem İskelesi’nin arkasında inşaatı henüz bitmiş Selimiye Kışlası civarında yalnızca bu iş için tahsis edilmiş müstakil büyük bir binaydı. Binayı gören dönem tanıklarından Behiç Bey ve Ayni Efendi, binanın -tıpkı padişahın şahsiyeti gibi- büyük, görkemli ve müstakil bir bir yapı olduğunu aktarır. Müteferrika Matbaası’nın devamı olarak 1803’te Üsküdar’da kitap basmaya başlayan Üsküdar Matbaası faaliyet gösterdiği zaman boyunca birbirinden özel eserleri bastı. Üsküdar’dan taşındığı 1824 yılına kadar seksen adetten fazla kitap basarak, 20 senede kendinden önceki 75 yıllık matbuat tarihimizde basılan kitap sayısının iki katına ulaştı. Üsküdar Matbaası’nın bu faal durumu, kuşkusuz hem Üsküdar’da hem de İstanbul’da dönem itibarıyla matbaanın artık halk tarafından genel kabul gördüğünü belgeleyen somut bir gösterge niteliğinde. Üsküdar Matbaası’nın uzun ve hüzünlü bir tarihi var. Matbaa Sultan III.Selim ve Sultan II.Mahmud dönemlerinde İstanbul’da yaşanan gelişmelerden doğrudan etkilenmiş. Hatta Yeniçelerin Sekban-ı Cedid asker ve subaylarının barındığı Levent ve Selimiye kışlarının yakıp, civarını da yağmalamaları esnasında matbaa ciddi zarar görüp hasar almış ve ne yazık ki günümüze ulaşması koşullar nedeniyle mümkün olmamış.

İlklerin matbaası ve Cedit Atlas

Matbuat tarihimizdeki birçok ilkler Üsküdar Matbaası’nda gerçekleşti. İlk dini kitap, ilk harekeli kitap, ilk atlas kitabı, ilk tıp kitabı, talik hattı harflerle basılan ilk kitap, ilk matbaa cildi ve cilt üzerinde tuğra uygulaması Üsküdar Matbaası’nda karşımıza çıkar. Matbaanın basmış olduğu ilk kitap ise, günümüzde örneği sadece Paris’te, Fransız Milli Kütüphanesi’nde (Bibliothèque Nationale de France) bulunan ve Sultan III.Selim ile Nizam-ı Cedid Ordusu’nun yapısının anlatıldığı kitap. Tabi Üsküdar Matbaası denilince akla gelen ilk kitap şüphesiz Cedit Atlas’tır. “Üsküdar’da müceddiden bina ve inşaa buyrulan Tabhâne-i Hümayûn’da tab’ı be tekmili müyesser olmuştur ve billâhi’t-tevfik. Sene 1318 (1803)” açıklamasıyla basılan bu ilk İlk atlas kitabımız, sadece 50 adet basılmış. Gerek baskı kalitesi gerek az basılmış olması ve gerekse dönemin Osmanlı coğrafi bakış açısını yansıtması bakımlarından bütün dünya koleksiyoncularının aradığı en kıymetli matbû kitabımız Cedid Atlas’tır. En son ABD’de düzenlenen bir müzayedede 60.000USD civarında bir tutar ile satılmıştı bu nadir eser. Sergide Cedit Atlas’tan orijinal bir dünya haritası da teşhir ediliyor. Üsküdar Matbaası’nda basılan kitapların çoğunun sonuna Üsküdar şehrinde (basıldı) anlamına gelen “bi Medine-i Üsküdar”ibaresi eklenmiş. Bugün baskı kitap koleksiyonerlerinin gözdesi haline gelen Üsküdar Matbaası baskını kitaplarda bu ibare kitabın burada basıldığının bir kanıtı olarak özellikle aranıyor.

Üsküdar Matbaası’nın son eseri: Ali Kuşçu

Üsküdar Matbaası’nda basılan son eser, Ali Kuşçu’nun Farsçadan dilimize tercüme edilerek basılan astronomi kitabı olmuş. Bu nadide eserin en ilginç özelliği ise, matbaada talik hattındaki harflerle basılan ilk kitabımız oluşu. İçeriğindeki gök cisimlerinin konumları ve birbirleri ile olan ilişkilerini gösteren renkli çizimler de oldukça merak uyandırıyor. İbrahim Müteferrika Matbaası’nın eserlerinden Van Kulu Lügati, dini bir eser olan Tezkireci Muhib Efendi’nin babasının şerhi olan Amentü Şerhi, İtalyanca -Türkçe Sözlük gibi birçok eser Üsküdar Matbaası’nda basılan ve sergide ziyaretçilerle buluşan eserlerden. İstanbul’un ve özellikle de Üsküdar’ın bir kültür hazinesi olan Üsküdar Matbaası ne yazık ki 1843 yılında Selimiye Kışlası’nın deniz tarafında bakan ahırlarının yapımı sırasında yıkıldı ve tarihin tozlu sayfalarında bir hatıra olarak kaldı.

İlk matbu tıp kitabı

Batı üslubu ile bol görsel çizimleri içeren ve Osmanlı Devleti’nde ve yine Sultan II.Mahmud döneminde basılan ilk tıp kitabı da serginin bir diğer önemli eseri. Eser Almanca’dan tercüme olmakla birlikte Latince tıp terimlerine Türkçe karşılıklar bulunması ve etkilerinin basıldıktan sonrasına yansıması bakımından da önemli ve dönüm  noktası niteliğinde bir eser.

Kitap cildinde ilk tuğra

Üsküdar Matbaası’nda gerçekleşen ilklerden birisi de kitap ciltlerinde görülür. Bu dönemde baskı kitap ciltlerinin yazma kitaplardan farklılaşarak kendine özgü bir form kazandığını görüyoruz. Bu dönemde kitap ciltlerinde ilk defa tuğra kullanımına da Üsküdar Matbaası’nda başlandı. İlk ve en erken örnek olarak Sultan II.Mahmud’un Hattat Mustafa Rakım Efendi tarafından yapılan tuğrası bu noktada oldukça dikkat çekicidir. Ender görülen bu cilt örneği de yine sergide yer verilen özel eserlerden.

İlk matbu dini kitabı

Matbaada basılan ilk dini kitap, yine harekeli olarak basılan ilk kitabımız olan Risale-i Birgivi’de serginin oldukça dikkat çeken eserlerinden. Osmanlı Devleti bünyesinde matbaa kurulmasına izin verildiğinde İslam dini hakkında kitap basılması yasaktı ve matbaaya bu kayıtla izin verilmişti. İlk defa Üsküdar Matbaası’nda bu şerhin kalktığını ve dini eserler basılmaya başladığını görüyoruz. Bu da matbu kitabın halk nazarında kabul görmesine yol açan ayrı bir gelişmeydi.

Görüş

Üsküdar Sahaflar Derneği Başkanı

Bahtiyar İstekli

Üsküdar Sahaflar Derneği Üsküdar Belediyesi iş birliğiyle Matbaa’nın Üsküdar’da kaldığı 20 yıllık süre içinde basmış olduğu kitapları çok değişik koleksiyoner ve kaynaklardan toplayıp bir araya getirerek bir sergi hazırladık. Bunlar arasında şimdiye kadar Üsküdar Matbaası’nın bastığı bilinmeyen kitaplar da var. Amacımız, matbuat tarihimizin bilinmeyenlerini ortaya çıkartmak, kitap kültürünü geliştirmek, kitaba olan ilgiyi arttırmak, tarihimizle ilgili doğru bir algı oluşturmak olarak sıralanabilir. Sergi yanında hazırlamış olduğumuz kitapla bu bilgileri kalıcı hale getirmek istedik. Bu kitap şimdiye kadar sadece Üsküdar Matbaası’nı konu edinen tek eserdir. Matbaa’nın bastığı eserlere birçok ilave yaparak, daha önceki çalışmalarda mevcut bazı yanlışları da düzeltmiş olduk. Sergimiz 20 Şubat’a kadar açık kalacaktır, tüm kitapseverleri bekliyoruz.

 

 

 

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir