Öğle saatlerinde Anıtpark’ta toplanan Türkiye Maden-İş Sendikası ile Tes-İş Sendikası’na üye işçiler, kortej oluşturarak buradan Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yürüdü. İşçiler yürüyüş sırasında sık sık, “Ankara Ankara duy sesimizi bu gelen işçinin ayak sesleri; Emek ekmektir, ekmeğime dokunma; İşte enerji işte madenci; Direne direne kazanacağız; Sesimizi duyan var mı ?” sloganları attı. İşçiler zaman zaman kasklarını yere vurarak tepkilerini dile getirdi. Kortejin en önünde Türk bayrakları yer aldı. İşçiler sloganlar eşliğinde Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın önüne kadar yürüdü.
‘YOLLARA DÜŞTÜK’
Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, dertlerini anlatmak için yollara düştüklerini söyledi. Şartnamede yapılan değişikliklerin işçiler için yeterli olmadığına vurgu yapan Akçul, ayrılmak isteyen işçilere 1 yıl lojmanda oturma hakkı verilerek, işten ayrılmanın teşvik edildiğini söyledi.
‘TÜRKİYE’MİZİN DAVASI’
Akçul, “Herkes derdimizi anladı. Bir tek yetkililer anlamadı. Halbuki bu inatlaşacak ya da iddialaşacak bir dava değil. Bu bizim ekmek davamız, yarınlarımızın, çocuklarımızın, yöremizin, halkımızın ve hatta Türkiye’mizin davası” dedi. Çayırhan Termik Santrali ve bu maden sahalarının yalnızca enerji üreten bir tesis değil, yüzlerce işçiye ekmek kapısı, bölge ekonomisinin bel kemiği olduğunu vurgulayan Akçul, şöyle devam etti:
“1970’lerin sonunda buraya termik santral yapılacağı bizlere müjde gibi sunuldu. ‘Milli yatırım’ dediler. ‘Buraya termik santral yapacağız, ülkeye elektrik sağlayacağız, sanayi gelişecek, istihdam artacak’ dediler. Yöre halkı, yok pahasına toprağını verdi, çünkü ‘bu yatırımla ülkemiz kazanacak dediler’, inandılar. Ancak şimdi devlet, kamu yararı diye aldığı bu toprakları, özel bir şirkete devrederek bizleri yüzüstü bırakıyor. Bir nevi bize ‘buraları terk edin, başınızın çaresine bakın’ diyor. O gün kamu yatırımı diye elimizden alınan topraklar, şimdi özel şirketlere satılıyor. Bizim emeğimizle, bizim fedakarlığımızla kurulan bu santral ve maden sahaları, şimdi özelleştirme adı altında birilerine verilmek isteniyor.”
Akçul, yaşam alanlarının yok pahasına satılmasına asla izin vermeyeceklerini söyledi.
ŞİMŞEK’E SESLENDİLER
İşçilerin alın terini yok sayan politikalara sonuna kadar, omuz omuza direnmeye devam edeceklerini vurgulayan Akçul, şöyle devam etti:
“Maliye Bakanına buradan sesleniyoruz. Bizi bugüne kadar duymadınız ama artık sesimizi duyun ve taleplerimize cevap verin. Bizi artık ciddiye alın. Ama yok, ille de özelleştireceğiz diyorsanız da, biz buralara talibiz. Bu işte bir art niyet yoksa, tamamen iyi niyetli ve devlet yararına bir uygulamaysa, gelin buraları işçilere, halka, yöre dinamiklerine devredin. Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası olarak böyle bir devre öncülük etmeye hazırız. Siz de destek verin hep birlikte ekmek teknemizi yürütmeye devam edelim.”
‘YA İPTAL, YA İPTAL’
Akçul, yanlıştan bir an önce dönülmesini isterken, “İki seçenek var ya iptal ya iptal” dedi. İşçiler de, “Enerji maden vatandır, vatan satılmaz” sloganları attı.
İHALE 4 MART’TA
Termik santral ve maden sahalarına yönelik özelleştirme ihalesi 4 Mart’ta yapılacak. İki sendika da o güne kadar tepkilerini dile getirmeye devam edeceklerini duyurdu.
İşçilerin eylemine, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay başta olmak üzere Türk-İş’e bağlı sendikaların genel başkanları da katıldı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da işçiye destek verdi. CHP’nin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ile CHP milletvekilleri Vehbi Bakırlıoğlu, Umut Akdoğan, Cevdet Akay, Eylem Ertuğ Ertuğrul, Aylin Yaman da katıldı. İYİ Parti Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç da işçilere destek veren isimler arasında yer aldı. Eski CHP Milletvekili Süleyman Girgin de işçilere destek verdi.
‘VERİLEN SÖZ TUTULMADI’
Eyleme destek veren Yavaş bir de konuşma yaptı. Yavaş, Çayırhan maden işçilerinin gelecekleriyle ilgili garanti istediklerini belirterek şunları söyledi:
“Bu insanlar yıllardır orada çalıştılar. Şimdi onları bir kenara atmak olmaz. Dört ay önce kendilerine bir iyileştirme yapılacağı konusunda söz verilmesine rağmen, bugüne kadar bir gelişme olmaması üzerine direnişe devam ediyorlar. Biz de sonuna kadar destekliyoruz kendilerini. Haklarını almaları için bizim üzerimize ne düşüyorsa bütün siyasi parti temsilcilerimizle burada sonuna kadar arkalarındayız. Umuyorum aklıselim galip gelir ve bu insanlar aileleriyle birlikte tekrar mutlu bir şekilde dönerler.”
More Stories
Eylem Tok’un avukatından “İade durdurulsun” çağrısı
İşçinin hakkını isteyen sendikacıya parmak salladı!
Yağmur Apartmanı Davası Başladı